Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, ülkesinin Türkiye ile yeniden daha iyi görüşmeler yapma niyetinde olduğunu söyledi.
Gabriel, Polonya Dışişleri Bakanı Jacek Czaputowicz ile Berlin’de yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, “Almanya ile Türkiye arasında hükümetler arası istişare toplantıları yeniden başlatılmak isteniyor. Bu, ilişkilerin normalleşmesine ilişkin ilk adım mı?” şeklindeki soru üzerine, birçok şey yaşandıktan sonra Türk adaletinin kararıyla tutuklu olan bazı Alman ve Türk kökenli Alman vatandaşlarının serbest bırakıldığını ve karşılıklı ziyaretlerin yapıldığını anımsattı.
Şimdi ekonomi alanında ve dışişleri bakanlıkları düzeyinde iş birliğine ilişkin komisyonların bir araya gelmesinin söz konusu olduğunu belirten Gabriel, “Elbette Türkiye ile yeniden daha iyi görüşmeler yapmaya niyetimiz var. Bu, Türkiye’nin de çıkarına, Almanya’nın ve Avrupa’nın da çıkarına.” değerlendirmesinde bulundu.
DENİZ YÜCEL’İN İDDİASI
Türkiye’de tutuklu “Die Welt” gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in Alman Haber Ajansına (DPA), serbest kalması karşılığında Almanya ve Türkiye arasında “kirli bir anlaşma yapılmasına karşı olduğu” açıklaması yaptığının hatırlatılması üzerine Gabriel, “kirli anlaşma”nın, halka anlatmaya cesaret edilemeyecek herhangi bir iş veya bazı şeylerin birbiriyle bağlantılı hale getirilmesi olduğunu dile getirerek, “Böyle bir şey yok.” ifadesini kullandı.
SAYGI GÖSTERMESİ
Türkiye’ye yönelik bu tür düşüncelere girmenin de mantıklı olmadığına işaret eden Gabriel, “Gerçekten Türkiye ile iyi ilişkilere çaba gösteriyorsak, her iki ülkenin de birbirine saygı göstermesi ve birbirine göz hizasında yaklaşması lazım.” şeklinde konuştu.
ALMANYA’NIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ VAR
Gabriel, Türkiye’nin NATO partneri olduğuna dikkati çekerek, Almanya’nın on yıllardan beri olduğu gibi NATO partnerlerine her zaman savunma sanayisinde de yükümlülükleri bulunduğunu bildirdi.
Bunun Yücel ile ilgisi olmadığını vurgulayan Gabriel, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkinin, iki ülkenin yar aldığı ittifaklarda birbirine normal davranması yönünde gelişmesinin herkesin çıkarına olduğunu kaydetti.