ABD merkezli RAND Corporation düşünce kuruluşu, Rus Silahlı Kuvvetleri’nin sahip olduğu imkânları gözler önüne seren bir rapor yayınladı.
Uzmanların hazırladığı rapor, dünyanın en büyük ülkesi olan Rusya’nın aniden ve kaba güçle ele geçirilmesinin mümkün olmadığını açıkça ortaya koydu.
ABD Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) 1950’li yıllardan bu yana ulusal güvenlik konularında danışmanlık yapan RAND Corporation, Rus Silahlı Kuvvetleri’ndeki durumu analiz ederek, Moskova’nın kendisine eşit bir rakiple ne şekilde mücadele edeceği ve açık bir çarpışma halinde NATO’nun nelerden endişe etmesi gerektiği sorularına yanıt aradı.
ASKERİ REFORMLARIN AMACI
RAND, Batılı birçok medya kuruluşunun ve politikacının aksine, Moskova’nın Baltık ülkelerine ya da Doğu Avrupa’ya saldırma niyetinde olmadığını belirterek, raporunda şu ifadelere yer verdi:
”Rusya’nın güç imkânları, ordusunun yapısı ve ayrıca sürekli olarak gerçekleştirdiği tatbikatlar, ülkenin resmi askeri doktriniyle örtüşüyor. Doktrine göre Silahlı Kuvvetler, küresel seviyede güç gösterisi yapmak için değil, ülkenin egemenliğini savunmak için varlıklarını sürdürüyor.”
‘RUSYA MUAZZAM BİR YETENEĞE SAHİP’
Raporda, Rusya’nın Batılı ülkelerin son 25-30 yıllık askeri deneyimlerini dikkatle araştırdığı ve kendi ulusal güvenliği için ana tehditlerin listesini oluşturduğu kaydedildi.
Belgede, ”Rusların her şeyden çok, havadan konvansiyonel hassas silahlarla yapılacak saldırıdan, ayrıca kara saldırısından, bizim deniz füze savunma sistemlerimizi geliştirmemizden ve NATO’nun onun sınırlarına yakın yeni üsler kurmasından endişelendiği görülüyor. Son yıllarda Rusya, bu tehditlere karşı koyabilecek yeteneğe sahip olan silahlara muazzam bir yatırım yaptı. Özellikle dünyanın en ileri, karmaşık ve gelişmiş füze savunma sistemlerinden biri onların ellerinde bulunuyor. Rusya, hem gemileri, hem de karadaki hedefleri vurabilen kruz füzeleriyle donatılmış hava, deniz ve kara sistemlerinin sayısını arttırıyor” dendi.
‘HER AN SAVAŞA GİRMEYE HAZIR’
RAND analistleri, son 10 yılda Rus ordusunun hantal yapısından kurtularak, şimdi daha küçük, fakat daha etkili ve her an savaşa girmeye hazır bir ordu haline geldiğine dikkat çekti.
Raporda, ”Hem dış, hem de iç tehditlere karşı koymak için ordu birliklerini farklı yönlere hızlı bir şekilde aktarmayı öğreniyorlar. Kara ve Hava İndirme Kuvvetleri’nde, deniz piyade kuvvetlerinde yaklaşık 60 alay ve tabur bulunuyor. Her birim, profesyonel paralı askerlerin bulunduğu bir veya iki taktik grup oluşturabilir. Bu gruplar sürekli olarak savaşa hazır durumda tutuluyor. Küçük, fakat profesyonel ve becerikli elit birlikleri kullanmak, Rus Silahlı Kuvvetleri’ni öne çıkaran bir özellik” dendi.
NÜKLEER GERİLİM RİSKİ
RAND uzmanlarına göre Moskova, 2000’li yılların ortalarından beri, nükleer silahlara başvurmadan stratejik görevleri yerine getirebilmesi için uzun menzilli konvansiyonel silahları aktif bir şekilde geliştirdi.
Askeri doktrine göre Rusya’nın ancak ülke olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında toplu imha silahları kullanabileceği belirtilen raporda, ”Kremlin bazı durumlarda nükleer silah kullanma kararı alabilir. Örneğin karşı taraf, Rusların Kaliningrad’daki veya Moskova bölgesindeki hava savunma sistemlerini imha etmeyi başarırsa ya da Rus Kara Kuvvetleri ciddi kayıplara uğrarsa. Bu tür durumlar, varoluşsal tehdit olarak değerlendirilebilir. Ruslar ayrıca füze şaftlarına ve stratejik kuvvetlerinin komuta merkezlerine yapılabilecek saldırılardan endişe ediyor. Sovyet dönemine göre füze saldırısı uyarı sistemlerinin uzay bileşeni oldukça zayıflamış durumda. Ruslar, uydu grubunu 2020’den sonra yenilemeyi planlıyor, o zamana kadar ise karadaki radarlara güvenmek durumundalar. Bu durum, ABD’den gelebilecek nükleer bir saldırıya tepki verme sürelerini oldukça uzatıyor” ifadelerine yer verildi.
‘SALDIRI KARARI ALIRSA 3 HEDEFİ OLACAK’
Devlete saldırının kaçınılmaz olduğu kanısına vardığı taktirde Kremlin’in önleyici saldırı kararı verebileceğine dikkat çekilen raporda, ”Bu durumda çatışmayı başlangıç evresinde bastırmak, Rusya için kritik derecede önemli. Zira savaş ne kadar uzun sürerse, ordu da o derecede zayıflıyor olacak. Rusya’nın çok hızlı hareket edebildiğini anlamak için Kırım’ı, Gürcistan’ı, Afganistan’ı ve Çekoslovakya’yı hatırlamak yeterli. Rusya askeri açıdan eşit veya daha güçlü bir ülkeye (veya örgüte) saldırı kararı alırsa, üç hedefi olacak. İlk olarak Kremlin, karşı tarafın komuta yapısını imha etmek ve iletişimini bozmak için tüm gücünü kullanacak. İkinci yöntem olarak Ruslar, motiflerini ve niyetlerini gizlemek, yanıltıcı manevralar yapmak için ‘maskirovka’ (maskeleme) yöntemini yaygın olarak kullanıyor. Üçüncü olaraksa, ana saldırı, karşı tarafa tepki verme imkanı tanımadan maksimum hızlı yapılacak” dendi.
TOPÇU BİRLİKLERİ VE DONANMA
Rusya’nın Batılı ordulara göre topçu birliklerinin sayısı bakımından Batılı ordulardan daha avantajlı durumda oldukları belirtilen raporda, birebir çarpışma durumunda Amerikan birliklerinin çok daha fazla sayıda top ve çok namlulu roketatara sahip ve yetenekli bir düşmanla karşı karşıya kalacakları, Amerikalıların havada hâkimiyet sağlayamamaları durumunda, Rusların bu açıdan üstünlük sağlayacakları kaydedildi.
Donanma kuvvetlerini Rus Silahlı Kuvvetleri’nin ana unsuru olarak değerlendirmeyen RAND uzmanları, yine de Rus Deniz Kuvvetleri’nin kara ve hava birliklerine ciddi destek verebilecek güçte olduklarına ve bazı istikametlerde lokal başarılar elde edebileceklerine dikkat çekti.